Türk-İş Bayburt İl Temsilcisi Fırat Türk’ten Önemli Açıklamalar: Geçim Sıkıntısı, Vergi Adaleti ve Emekli Aylıkları
Türk-İş Bayburt İl Temsilcisi Fırat Türk, halkın büyük bir bölümünün geçim sıkıntısı çektiğini belirterek, “Mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı.” dedi. Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, güvencesiz çalışma ve kayıt dışı istihdam gibi sorunların toplumun büyük kesiminin yaşam şartlarını ağırlaştırdığını vurgulayan Türk, sadece mutlu bir azınlığın bu durumdan etkilenmediğini söyledi.
Fırat Türk, büyükşehirlerde ev kiralarının ortalama 15 bin liranın üzerine çıktığını, insanların yüksek kiralar nedeniyle sağlıksız ortamlarda yaşamak zorunda kaldığını belirtti. Market fiyatlarının, elektrik ve doğalgaz gibi temel tüketim ürünlerinin sürekli zam gördüğüne dikkat çeken Türk, “Önümüzdeki ay okullar açılacak. Eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hal aldı. İşçiler çocuklarının eğitim masraflarını şimdiden kara kara düşünüyor.” dedi. Türk, yılbaşından günümüze kadar her şeyin fiyatının iki katına çıktığını, ancak işçinin, emeklinin ve yoksulun gelirinin yerinde saydığını ekledi.
Vergi Adaleti ve Çerçeve Anlaşma Protokolü
Fırat Türk, ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergi sistemindeki adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir vergisi tarifesi acil olarak güncellenmelidir. Ücretliler için belirlenen gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiştir. Ancak geçmiş yıllarda ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde bu dilime daha erken girmektedir ve yılda fazladan bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir.” dedi. İşçilerin vergi yükünün azaltılması gerektiğini belirten Türk, gelir vergisi oranının tüm işçiler için yüzde 15’te sabitlenmesi ve işçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemesi gerektiğini ifade etti.
Türk, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin başlangıç tarihlerinin farklı olmasının ücret zammı açısından sorun yarattığını belirtti. Enflasyon hareketlerinin fazla olduğu bu ekonomik ortamda, çerçeve protokolü imzalanırken ücretler arasında sağlanan dengenin bozulduğunu, bu sorunun çalışma barışını ve üretimi olumsuz etkileyebileceğini söyledi. “Acilen ek çerçeve anlaşma protokolü yapılmalıdır. Ücret zammı oranı, yürürlük başlangıç süresi Ocak ayı olan toplu iş sözleşmelerinde uygulanan yüzde 24,73 zam oranından düşük olmamalıdır.” dedi.
Emekli Aylığı ve Sosyal Güvenlik
Fırat Türk, sosyal güvenlik sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, “Geçmiş yıllarda yapılan reformlar, sosyal güvenlik sistemini içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Emekli aylıkları, yapılan düzenlemelerle hızla azalmaya başlamıştır ve günümüzde emekli aylığı ile geçinmek imkânsız hale gelmiştir.” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumunun açıklarının kapanmadığını, aksine arttığını belirten Türk, emekli aylığının miktarının belirlenmesinde enflasyon oranının çok önemli olduğunu söyledi. Enflasyon farkının yüksek olduğu dönemde, emekli aylığı talebinde bulunanların, başvuruda bulunanlara göre farklı aylık bağlanabildiğini belirtti. Bu durumun, nitelikli çalışanların emekliliği tercih etmesine neden olduğunu ve bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini ifade etti.
Ekonomik Sorunlar ve Kıdem Tazminatı
Fırat Türk, işçilerin emeklilik zamanında güvencesinin kıdem tazminatı olduğunu vurguladı. Geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile ev alabilen ve çocuklarını evlendirebilen işçilerin, bugün kıdem tazminatı ile borçlarını ödeyemez hale geldiğini söyledi. Kıdem tazminatı tavanı uygulamasının işçilerin mağduriyetini arttırdığını belirten Türk, bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerektiğini ifade etti.
TÜRK-İŞ olarak işçinin ve emeklinin insana yakışır koşullarda bir hayat sürmesi için mücadele ettiklerini, çalışanların ve emeklilerin haklarını aradıklarını belirten Türk, enflasyon verilerine karşı açık bir tavır aldıklarını vurguladı. “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalıştırma sorunları altında ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz. 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz. KİT’lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız. Yaşasın TÜRK-İŞ!, yaşasın ekmek, barış ve özgürlük mücadelemiz!” dedi.