“Atın ve insanın zamanla mücadelesi” – Naci Ahıskalıoğlu

Yayınlama: 10.03.2023
235
A+
A-
1968 Yılinda Bayburt’ta doğdu. 1978 yılında ailesiyle birlikte istanbul’a göç etti. 2008 yılına kadar İstanbul'da ticaretle uğraştı ve bazı özel sektör kurumlarında müdürlük yaptı. 2007 Fenebahçe Derneğinde 4 yıl müdürlük ve Türkiyenin bir çok bölgesine giden denek dergisinde maç yorumları ve mizah yazıları yazdı. 2008 yılında memleketi Bayburt'a geri döndü. Bayburt Belediyesinde Başkan Yardımcılarının sekreterliğini ve ilan memurluğu yaptı. 2018 yılında Bayburt Belediyesinden emekli oldu. Istanbul'da yayın hayatını sürdüren Haber 69 Dergisinde 15 yıldır yazı yazan Ahıskalıoğlu derginin Bayburt sorumlusu. Bazı yöresel internet sitelerinde yazıları yayınlan, sosyal medyada 150 binin üzerinde kendi çektiği fotoğrafları "Sizden Herkesin Haberi Olsun" adı ile paylaşan, Şiir yazmayı seven, kısa bir dönem tiyatro oyunculuğu, yıllarca radyo programları ve sahne sunumları yaptı.2022 yılının sonlarında sunuculuğu bırakan Ahıskalıoğlu evli ve 2 çocuk babasıdır.

ZAMANIN HIZLA AKIŞINA TANIKTIR

FAYTON, KIZAKLI ATLAR VE AT ARABALARI

Bir zamanlar Bayburt’ta geçimini fayton, kısacası at arabacılığı yaparak sağlayan birçok insan bulunurdu. Fayton; körüklü, dört tekerleği olan atlı binek arabasıdır. Bazı faytonların üstü yarıdan çok örtülü, bazılarınınki ise tümüyle açıktır. Osmanlılar döneminde yaygın olarak kullanılan fayton, Türkiye’de günümüzde küçük kentlerde geçim amaçlı, İstanbul Adalar’da ve ayrıca turistik yörelerde, turistik  amaçlarla kullanılmaktadır. Bayburt’ta faytonlar bir zamanlar taksi vazifesini yerine getirirdiler. Gelinler hamama faytonla gider. Dünürcüler gelini almaya faytonla gelirdiler. Sünnet olan çocuklar faytonla şehir turu attırılırdı. Köylere yolcu götürülürdü…1973-1975 Yıllarında Murat 124 ve daha sora Murat 131 ve Anadol otomobillerinin hızla çoğalmasıyla, faytonculuk mesleğinin bitmesine sebep oldu…


 
AT ARABALARI İLE TAŞIMACILIK
Kömür, odun taşımacılığını, aynı zamanda sebze ve meyve taşımacılığı ile hurdacılık, marangozluk sektörlerinde de at arabacılığının bir zamanlar iyi para kazandırdığını söyler bu devri yaşayanlar… Bu ekmek kapısı teknolojiye yenik düşmüştür… Eskiden kızak çeken atlar süzülürdü Bayburt cadde ve sokaklarında. Kışın karda, tipide köyden şehre inilirdi atlı kızaklarla. Zor şartlarda hasta taşınırdı atlarla. Birçok hayat bu şekilde kurtarılırdı… Artık Bayburt’ta at arabacılığından eser kalmamıştır.

Bir zamanlar Bayburt’ta faytonculuk ve at arabacılığı mesleğini yapanlardan bazı vefat edenler:

Sezai Onat, (rahmetli) Bekir Kayalı, (rahmetli) Hacı Hüseyin Turgut, (rahmetli) Asaf Narmanlı, (rahmetli) Hıfsı İnan, (rahmetli) Hacı Mahmut Kayalı, (rahmetli) Ferhat Onat  (rahmetli)

Yaşayanlar: Celal Odabaşı, Süleyman Kayalı, Zöhtü Kara, Nurettin Gülhan, İhsan Dağıstanlı, Ağa Kahraman, Ersan Narmanlı, Celal Geyik ve Hasan Yılmaz.

Türklerin atlara olan ilgisi bilinmektedir. Türkler, Göçebe Orta Asya halkları soyundan gelirler ve tarih sahnesinde at yetiştirici özellikleriyle yer almaktadırlar. Çinliler Türklerden bahsederken, ‘Hayatları atlarına bağlıdır’ derler. Eski Türkçe metinlerde, Çin ve Arap kaynaklarında, Türklerin antik çağlarda, at yetiştiriciliği ile uğraştıkları ve yetiştirdikleri atları komşu ülkelere satarak geçimlerini kazandıkları anlatılmaktadır.

Orta Asya’da eskiden beri kullanılmakta olan iki türlü arabanın bulunduğu bilinmektedir. Biri sürücünün arkaya oturup dizginle idare ettiği Hârizm ve Kaşgar arabası, diğeri ise sürücünün at üzerine binip kısa gem ile idare ettiği Türkistan ve Hokand arabasıdır

Günümüzde At Arabaları

Günümüzde ise çiftçiliğin ağır bastığı köylerin çok azında görebildiğimiz at arabaları, teknoloji karşısında varlıklarını sürdürememişlerdir. Bazı çiftçiler yada seyyar satıcılar tarafından az da olsa kullanılmakta olan at arabaları da teknolojiden nasibini almıştır. Özellikle eski otomobil lastiği

takılarak onlar da zamana uyduklarını göstermişlerdir.

At arabalarında tahta tekerlekleri dışında artık kullanılmayan bir başka

özellik de; üzerlerindeki resimlerdir. Bu resimler pek çok duygu ve dü-

şünceyi ifade etmektedir. Kullanılan resimler, figürler, motifler Türk

kültürünün bir parçasıdır

Atın ehlileştirilmesi, at ile birlikte arabanın da kullanılmasını sağlamıştır. 

Yani atın ehlileştirilmesi arabayı uygarlık tarihine kazandırmıştır. Bu

gelişme de dünya üzerindeki toplumların birbirlerini tanımalarına ve kültür alışverişlerinin artmasına sebep olmuştur. Kuşkusuz bunda, atı uygarlık tarihine hediye eden Türklerin payı ve önemi büyüktür.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.